Sözlük'e yazmıştım, buraya kopyalayıp yapıştırıyorum.
sunumdan önce kendi kendine bir kere sunuldu mu tamamdır. en sıkıntılı tam sunumun öncesi, sunumda o sıkıntının pek bir zerresi bile olmuyor. oraya geldiğinde zaten jüri jüriye benzemiyor, sınıf sınıfa benzemiyor. cennete doğru giden yolda belirsiz silüetler oluyorlar. sen de anlattıkça onların yanından geçip gidiyor olacaksın. ortam şöyle oluyor aynen (
encrypted-tbn1.gstatic.com ), sen de o rahatlıkla anlattıkça hafifliyorsun, anlattıkça üstündeki yükten kurtuluyorsun. oooh, anlattıkça o kadar hafifsin ki. cennetteki melekler elini sana uzattıkça uzatıyor, sonrasında bulutlar kadar hafifsin.
bir de şu var: o tezi hazırlayan sensen, senden daha iyi bilen, senden hakim kimse yok şu kavanoz dipli dünyada. o yüzden, jüri sana kurban olsun. sen onları sınava çekersin istesen, kendi konunda tabii. onlar bu akşam bir bakacak yazdıklarına, büyük olasılıkla yazdıklarından bir kısmını görmeyecek ve "bunu sen nasıl şöyle şöyle yaptın" diyecekler. sen de "elinin körü, önünde yazıyor ya" diyemeyeceksin, "şu şu şu şekilde. onu aslında şuraya yazmıştım. bakın, sayfa 79'da" diyeceksin. sonra o salak jüri kendi egosunu tatmin etmek için diyecek ki "benim bir makalemde şunun şunun şöyle olduğunu söylemiştim", diyeceksin ki "çok haklısınız, onu düzeltmelerde koyayım, bakınız not alıyorum". (mutlaka bir kağıt kalemle gir sunuma, jürinin her söylediğini not al, bayılıyorlar ona, baştan çıkıyorlar; sunum ingilizce ise "oh, baby. that's it! right there! write there!" bile diyebilirler sana. üstelik düzeltmelerde söyledikleri şeyleri unutmamak için yazmak gerekiyor)
sonra sen çıkacaksın jüriden, onlar seni tebrik edecek. "eee, bu muydu. amaaan, ateş olsanız cürmünüz kadar yer yakarmışsınız meğer" diyeceksin içinden. dışından, "çok teşekkür ederim. hadi, bir hatıra fotoğrafı çektirelim" diyeceksin (mezuniyette falan lazım olabiliyor öyle saçma şeyler. danışmanına yakın dur fotoğrafta).
sonra da akşam bunu kutlayacaksın ama kutlarken henüz geçtiğin, bittiği kafana dank etmemiş olacak. bütün gece arkadaşlarına sevimli ama boş bakışlar atacaksın.
ertesi sabahı ise güneş parıldayacak, kuşlar sana şarkılar söyleyecek.